31 Ocak 2007 Çarşamba

1. gün

Ve nihayet 1. gün. Saat 14.43, herşey yolunda, asayiş berkemal. E zaten 4 aylık rejimin ilk 7 saatinde bi aksilik olursa ayıp olur.

İlk 3 öğün bitti, daha ohoooo 6 öğünüm var.

Tarttım bizim ekmekler 150 grmis. Benim de toplam 150 gr hakkım var. E bu durumda 1/3 somun ekmek yiyorum her ana öğünde. Sebze kuş kadar, meyve toplam 2 adet. Ama her gün 2 ceviz, 40 leblebi ve 1 somun ekmeğim var. Enterasan...

30 Ocak 2007 Salı

Aman tanrım, elinde kırbacı var!

Bugün büyük gündü... Diyetisyenimiz ile görüşmeye gittim.

Önce çıplak bir şekilde boy/kilo ölçtü. Sonra yağ oranlarıma, metabolizma hızıma vs baktı, en sonda da vücut ölçümlerimi aldı. [ben de o arada boyumun ölçüsünü aldım tabi :)] Akabinde başladı yiyeceklerimi yazmaya. İlk 10 gün uygulayacağım rejim listesi. Feci birşey... Görünürde bir dolu şey yiyorum, mesela öğün aralarında 100 gr. meyvem var. Kahvaltı süper, öğünler süper... Ama herşey gramla, cup'la. [Cup meselesi de şu, bana bir tane plastik bardak gibi birşey verdi, süt yoğurt ve sebze yemeklerini onunla ölçüp yiyecekmişim]

Dijital mutfak tartısı aldım hemen. (bu arada 100 gr mandalinanın tek bir mandalina olduğunu biliyor muydunuz, ya da 1/3 muz, ir küçük elmanın 3/4'ü)

Sosyal hayatım yarın sabah itibari ile bitti. Mümkün değil dışarda yemek yiyemem. İki beslenme çantası alıp öyle gezeceğim, zira tartıya çıkmayan yemeklerin mideme girmesi yasak. Kaç tane tatlandırıcı kullanacağım ve hatta onların ne marka olacağı, köfte yaparken 1 kg yağsız dana kıymaya kaç gr ekmek içi koyacağım bile tarifeye bağlanmış durumda...

Sabahları kalkınca 50 defa yerimden zıplamam gerekiyormuş, günde 20 mekik ve verdiği diğer hareketleri yapmam. Bir de hergün 20 dakika yürüyüş. Ne fazla ne eksik. Maksat metabolizma hızlansın...

Diyetisyenim de o kadar sert ki... Sanki yapmasam arkadan kırbacını çıkaracakmış gibi geliyor.

Bir sonraki randevu 5 Şubatta. O zamana kadar verir miyim bi 2 kilo?

29 Ocak 2007 Pazartesi

Gecikmiş karar

2 dakka önce olan olay;

Şirkette arkadaşın elinde eti tutku görüyorum. Bir an unutup rejimde olduğumu, ben de istiyorum diyorum. Hemen o saniye aklıma geliyor rejim, vazgeçiyorum. Gelen cevap:

"Sen yeme artık zaten, bundan sonra abur cubur yasak sana"

Hayır öyle aman aman bir samimiyetimiz de yok. Patavatsız erkek işte.

Bir başka örnek; yine bugün, sevgilime geyik bir trip atıyorum... "Beni unuttun" vs diye. Cümleye çok güzel başlıyor: "seni unutmam mümkün mü..." Devamı ise feci: "Kocamansın"

Sanırım bu kadar dile düşmeden önce bu rejim kararını alacaktım, geç kaldım...

Şişmanım diye insanların bu duruma üzülmediğimi ve onların benimle dalga geçebileceğini sanmaları ne garip di mi?

28 Ocak 2007 Pazar

başlamadan...

Başlamadan önceki son gecem bu... Aslında diyetisyen randevum Salı günü. Çarşamba sabahı rejime başlayacağım resmen. Ama son günlerde bir daha uzun süre yiyemeyeceğimi düşünüp bol bol yedim. Diyetisyene +2 kilo başlamanın da alemi yok... Bu 2 gün dikkat edeyim bari, kar kardır...

Acaip bir istek ve sabırsızlık var, hemen başlamak istiyorum. Herşey diyetisyenimle planladığımız gibi giderse;

- Arda 6 aylıkken -17 kilo
- 23 Nisanda prag'da olmayı düşlüyorum, orda -15 kilo
- Mayıs ayında sevgilimin doğumgününde - 17
- Temmuzda kendi doğum günümde denize girerken -22 olacağım.

26 Ocak 2007 Cuma

Liste

Bugün delegasyonda toplantım vardı. 20 kişi U şeklindeki masanın çevresine dizildik. O kadar sıkıldım ki toplantıda... O sırada karşımda oturan bayanların ayakları dikkatimi çekti. Hepsi etek giymişler, son derece şık, upuzun incecik bacaklarını üstüste atmışlar. Sonra kendime baktım. Kocaman bir etek, ev kızı modunda... Bacak bacak üstüne atamıyorum çünkü bir bacağımın diğer bacağımın üstünü aşabilmesi için ciddi bir efor gerekiyor ve üst bacaktaki yağlar yüzünden üstteki bacağımın çıkabileceği en üst nokta itibari ile oturuşum erkek oturuşu gibi oluyor. Hadi ondan vazgeçtim, dizlerimi bitiştirip oturamıyorum zira iki bacağımı yanyana koyduğumda yağlar yüzünden dizlerim birleşmiyor, ayrık kalıyor belli bir noktadan sonrası. Olur mu sana yine erkek kabadayı oturuşu....

Canım sıkıldı, zaten hiç konum olmayan bir İngilizce bir toplantıdayım... Başladım +/- listesi yapmaya... Buyrundur liste aşağıda:

+ Alışverişin kabus olmasının tek nedeni kredi kartı ekstreleri olacak. Bedenime göre kıyafet bulabileceğim M&S dışında.
+ Sürekli üzerimdeki kazağı çekiştirmek zorunda kalmayacağım.
+ Fotoğraf çektirmek normal bir aksiyon olacak hayatımda...
+ Milletin kilolarımla dalga geçmesini "aaa bakın ben nasıl barışığım kendimle" şeklinde gülerek izlemek zorunda kalmayacağım.
+ Sevgilim bana "aşık" olacak. (bu uzun ve özel bir hikaye)
+ Bacak bacak üstüne atabileceğim.
+ Dar yerlerden geçerken fizibilite yapmak zorunda kalmayacağım.
+ Ardanın şişko bi teyzesi olmayacak.
+ Oturduğum yerlerde "diyet kola sizin herhalde" demeyecekler.
+ Sürekli aynı şeyleri giymek zorunda kalmayacağım.
+ Annemin arkadaşları ablamla beni karıştırıp doğum ne zaman diye sormayacaklar.
+ Tek başıma bir yerlerde yemek bu kadar zor olmayacak, "yuh fil gibi, hala yiyor" demelerinden korkmayacağım.
+ Merdiven çıkabileceğim, spor yapabileceğim.

- Erkeklerin ilgisini çekeceğim ve belki yine istemediğim şeylerin olması ihtimali 0,001 oranında artacak.

25 Ocak 2007 Perşembe

Tahliller tamam

Bugün diyetisyenin istediği kan tahlillerini yaptırdım, sonuçlarda birşey çıkacağını sanmıyorum ama yine de istedi Esra Hanım.

Sonuçlar çıkar çıkmaz gitmek istiyordum ama doluymuş salı gününe kadar. Bu durumda görüşmem 30 Ocak'ta, rejime başlama tarihim ise 31 Ocak...
 
eXTReMe Tracker